top of page

İçi Boş Değer

Pek tabi insanın kendi öz değerini bulması, ve orada yükselerek maneviyatına varması, onun dna’sına kodlanmış olan ilahi amacıdır. Fakat içerisine girdiği maddi kimlikleşmeler, ve içinde yaşam bulduğu ruhsallıktan yoksun kültürel unsurlar sebebiyle, ait olmadığı içi boş değerlerde can bulmaya çalışır. Cehalet o veya bu biçimde, çağlar boyunca dünya üzerinde hüküm sürmüştür. Fakat pek az dönem varlıkta, kültürel gelişimin ve beraberinde getirdiği yozlaşmanın yol açtığı kadar büyük bir tahribata neden olmuştur. Sonucunda giysilerin etiketlerinde, sürdüğü arabaların amblemlerinde öz-değer bulmaya çalışan, sahte rol modellere ulaşmaya, maddi sahiplenmelerde saygı ve hürmet elde etmeye çabalayan, yozlaşmış bir kültür tarafından dizayn edilmiş amaçlara ve biçimlendirilmiş arzulara kanalize olmuş bir dünya topluluğu tecelli etmiştir. Kaybolmuşluğun bireysel değil kolektif olması, gerçek olmayan saygınlığın ve değerlerinse karşılıklı olarak onaylanıp yüceltilmesi, insanlığın delüzyon girdabını tahmin edilenden çok daha derinlere çekmiş, çapını ise dünyanın çapına eş bir duruma getirmiştir. Kadim topluluklar, köklü medeniyetler bile bu mekanize olmuş yozlaşma dalgalarından kendilerini kurtaramamışlardır. Körleşmiş insan bu karşılıklı şekilde oynanan, ve birbirini körükleyen kolektif yozlaşma tiyartosunun içerisinde bir gülümseme, bir mutluluk olduğunu sansa da, aslen yalnızca acı ve gözyaşı vardır. İşte bu nereden baktığımıza göre değişkenlik gösteren yanıltıcı görünün veya bilinçli tercihin sonucu; cesaretli olanlar ve gerçek olana tutku geliştirmeye başlayanlar için destekleyici ve teşvik edici, korku dolu ve gerçeğe tutku geliştirememiş olanlar içinse engelleyici bir niteliğe bürünür. İlkinde kendini gösteren şey, acı ve gözyaşının belirli gerçeklerden uzak kalmış olmanın semptomu olduğunun farkedilmesi, ve cesaret ile gerçeklerle yüzleşme kararlılığıdır. Sonrakinde kendini gösteren ise, o acı ve gözyaşının tohumu olan sahteliklerle yüzleşmeye hazır olmayan kimliğin korkusu ve kaçışıdır. Dolayısıyla tekamül yolculuğu yalnızca bir bilgi ve cehalet oyunu değil, aynı zamanda bir yüzleşme ve kaçış oyunudur. Bu da bize gösterir ki; bu dünyanın ve onun en zeki varlığının döngüsel acısı, yalnızca bir durum ve mağduriyet değil, aynı zamanda bir yaklaşım ve tercihtir.

 

bottom of page