top of page

Ufukta Karanlık, An'da Işık

  • Arda Koçaş (Kamalanathananda)
  • 6 Ara 2021
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 7 Ara 2021

Devamlı bir umut arayışı, ve dolayısıyla devamlı bir beklenti içerisindedir insan. Fakat umut an’ı reddettiği zaman değil, umut an’ı şekillendirdiği zaman ancak gerçek değerini taşıyabilir. Ancak bu şekilde kendi nihai amacını gerçekleştirebilir. Aksi halde umut, kendimize enjekte ettiğimiz, ‘acaba’ ve ‘belki’ lerden oluşan bir çaresizlik bekleyişidir. İnsanoğlu özellikle içinde yaşadığımız karanlık çağda, An’ı kaybetmiş olduğu için, nitelikli eylemden yoksun bir umut bekleyişine geçiş yaptı. Onun niteliksiz eylemleri ise, dünyasal zevk ve güç arayışının sistemize olmuş çarkına yakıt görevi görerek, onu kendi yarattığı bu ölüm çarkının piyonu haline getirdi. Bu sebepten bizlerin neyin parçası olduğumuzun, ve ne istediğimizin farkına varmamız gerekiyor. Neyin parçası olduğumuzu anlamadan, üzerimize sinmiş olan karanlığı dağıtamaz, ve ne istediğimizin farkında olmadan da, ışığın belirmesini sağlayamayız. Bu teoride ifade etmesi nispeten kolay, fakat pratiğe geçişinde kuşkusuz birçok zorluk bulunan; içerisinde cesaret, kararlılık ve özen ile çalışmanın gerekli olduğu bir alandır. Fakat eğer tespiti çok da güç olmayan bu dönüşüm gerekliliğinde, bu teşhis yetisinden yoksun olur, ve birileri gelsin bizi kurtarsın, birileri bizim için harekete geçsin, gökyüzünde yıldızlar bizim için hizalansın, ve belki o zaman devran döner ve çarklar artık bizim için dönmeye başlar dersek, bu çaresiz iç sesin hipnotize edici etkisi altında bir zaman tüketicisi olursak, tükettiğimiz zamanın sahip olduğumuz en değerli şey olan yaşamlarımızı tüketiyor olduğunun, ve bizi kabullenmesi oldukça zor bir dünya karanlığında bırakıyor olduğunun farkına varacağız. Her An, içerisinde bir seçim, ve dolayısıyla bir uyanış tohumu taşır, karanlıkta kalan her bireyin, içerisinde ebedi ışığı taşıyor olması gibi. ''Maddesel mutluluktan, ızdıraptan, arzudan, açgözlülükten ve benzerlerinden vazgeçebilecek duruma gelinceye kadar sabırla devam ederek kişi, yarım saniye bile boşa harcamamalıdır.'' NBS.77 Evet karanlık, insanın cehalet dolu arzularının sonucu olarak ufuktan doğmaktadır. Dolayısıyla zaman bazı şeylere dur demenin, bazı şeyleri ise hayata geçirmenin zamanıdır. Zaman An'da seçimini yapma zamanıdır. Bu çok basit detayın idrakı, yaklaşmakta olan kollektif dünya karanlığının içerisinde, bireysel ışığın bulunması ile ilgilidir. Gelecek, bu yürekli yolcuların yakacağı meşaleler ile aydınlanacaktır. Şu an uykuda olanlar ise, o karanlık tünellerde o meşaleleri takip edeceklerdir. Geçmişin, bugünün ve yarının kadim iz-sürücülerini. Bu söylediklerimiz ne bir deneme, ne bir hikaye, ne de gelecek ile ilgili süslenmiş bazı fikirlerdir. Bu söylediklerimiz bir hakikat gerçeğidir. Mutlaktır. Mutlak olan ise 'KAÇINILAMAZ' olandır.

 
 
 

Yorumlar


© 2016 by Arda Kocas. All rights reserved

bottom of page