top of page

Yoga AteÅŸi

Hayattan ne istediğimiz konusu bizim için ‘bir tek’ değil, ‘birçok’ olduğunda, bunun sonucu her zaman acı ve kafa karışıklığıdır.Bu sebepten ruhsal odaklanma pratiksel olarak temelinde, ruhsal doğa ile maddesel doğanın temel ayrımını barındırır. Eğer ki adanmış kişi, odaklanmasında kategoriler arasında geçiş yapıyorsa, yani onun amaç edindiği şeyler; hem ruhsal, hem de maddesel bir içeriğe sahipse, bu kararsız iradenin sonucu onun için zaman, enerji ve zihinsel bilincinin dinginliği bağlamında rahatsız edici sonuçlarla birlikte gelecektir. Bu şekilde de görürüz ki; neyin ruhsal, neyin maddesel bir içeriğe sahip olduğunu tanımlayabilmek, kişinin ruhsal amaç odaklanmasındaki temel mercektir. Eğer ki yaşam deneyimimizi, bu temel merceğin görüsüne sabitleyemezsek, eğer ki ayırt ediciliğimiz, olguları bu temel iki kategorinin filtresinden geçiremezse, bu durum yolcunun anlayışında ve çabasında, farketmesi ve regüle etmesi gereken çeşitli olgular olduğunu gösterir. Fakat eğer ki bu filtrelemeyi gerçekleştirebiliyor ve böylesi bir ayırt ediciliğin sabit devamlılığını sağlayabiliyorsak, o zaman arzu edilen ‘bir tek’ değil, ’birçok’ olabilir. Çünkü kişi, ‘kategori’ ve ‘bileşen’ farkının tespitinde, ve hangi bileşenlerin hangi kategoriye ait olduğunun ayırt edici görüsündedir. Odaklanma ve ayrıştırma yetisinin böylesi bir niteliğe ulaşması, yoga yolundaki en seçkin süreçlerden birini başlatır. Dışsal realitenin içsel realite ile bütünleştiği bu seviye, ruhsal ve maddesel olanın birlik haline geçtiği bir yoga seviyesidir. Bu odaklanma içerisinde bellek, zihin ve akıl; geçmiş, şimdi ve ayırt edicilik unsurlarını ortaya koyarken, bilinç ise yoga görüsünde sabitlenir. Bu içsel simya, gerçeğin görüsünü kaybetmiş insanlık için ulaşılmayı bekleyen temel hak ve amaç, bu nitelikli görünün sabit devamlılığı ise Yoga’dır.

 

bottom of page